Geçtiğimiz hafta sonu, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Londra’da Avrupalı mevkidaşlarıyla bir araya geldi. Gündemde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’yı Rusya ile ateşkese zorlamaya yönelik çabaları ve Avrupa güvenliğinden çekilme tehdidi vardı.
Financial Times’a konuşan Fidan, bu durumun Avrupa için bir uyanış çağrısı olduğunu belirterek, kıtanın kendi güvenlik mimarisini oluşturması gerektiğini söyledi. Dahası, Türkiye’nin NATO sonrası bir Avrupa güvenlik mimarisinde rol oynamaya hazır olduğunun altını çizdi.
“Cin şişeden çıktı ve onu geri koymak mümkün değil” diyen Fidan, NATO’nun zayıflaması halinde Türkiye’nin yeni güvenlik yapısının bir parçası olmak isteyeceğini vurguladı.
Fidan, “Trump bu dönemde Avrupa’dan çekilmese bile gelecekte benzer siyasi görüşlere sahip biri ABD’nin katkılarını azaltmayı düşünebilir.” diye konuştu.
Fidan, NATO’nun en büyük ikinci ordusu olan Türkiye’nin Avrupa güvenliğine büyük katkıda bulunabileceğinin altını çizdi. Gelecek Avrupa güvenlik bloğunun Türkiye ile çok daha güçlü bir pozisyonda olacağını vurguladı.
SURİYE’DEKİ DURUMA DA DEĞİNDİ
Fidan, röportajında Yeni Suriye’deki duruma da değindi. Esad sonrası Suriye’de kontrolü sağlamaya çalışan yönetimin, özellikle İsrail’in Suriye’nin güneyine yönelik saldırılarından endişeli olduğunu belirtti.
Fidan, “Topraklara yönelik süregelen saldırılar ve yeni askeri hareketlilik açık bir provokasyondur” dedi. İsrail’in tüm Arap ve Müslüman ülkeleri tehdit olarak gördüğünü ve bunun son derece tehlikeli olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı, “Komşularını sürekli zayıf tutma stratejisi sürdürülemez” dedi. Ancak Fidan’ın en büyük kaygısı, ABD’nin silahlandırıp eğittiği ve Ankara’nın tehdit olarak gördüğü Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) geleceği oldu.
Fidan, SDG’nin silah bırakması ve Suriyeli olmayan savaşçılarını ülkeden çıkarması gerektiğini, aksi takdirde Türkiye’nin yeni bir askeri harekat düzenleyebileceğini defalarca dile getirdi.
Fidan, SDG’nin bünyesinde yaklaşık 65 bin savaşçı bulunduğunu, bunlardan 2 bininin PKK’lı, 5 bininin ise Suriyeli uzantıları olduğunu belirtti.
Fidan, “Onların faaliyet göstermesine izin veremeyiz. Bunlar Türkiye’nin yeminli düşmanları” diye konuştu.
ÖCALAN ÇAĞRISINDAN SONRA…
Ankara, PKK’nın hapisteki kurucusu Abdullah Öcalan’ın geçen hafta yaptığı silah bırakma çağrısının örgüt üzerindeki etkisini takip ediyor.
Öcalan’ın çağrısının, PKK’nın Türkiye’dek faaliyetlerini bitirmesi ve örgütün Suriye’deki unsurlarının da silah bırakmasını teşvik etmesi umuluyor.
Fidan, bu aşamada SDG sorununu çözme sorumluluğunun Şam yönetimine verilmesi gerektiğini ifade etti. “Sonuçta, bu meseleyi sahiplenmeleri için onlara bir şans vermek istiyoruz” diye konuştu.
Fidan, ABD’nin SDG’yi IŞİD’e karşı vazgeçilmez bir güç olarak sunma söylemine karşı bölgesel bir koalisyon kurmayı öneriyor. Ona göre, bölge ülkeleri iş birliği yaparsa IŞİD’e karşı mücadele edebilir ve ABD’nin çekilmesi halinde bile terör tehdidine karşı alternatif bir yapı oluşturulabilir.
“Bu istihbarat ve hava gücü meselesi” diyen Fidan, komşu ülkelerin kendi güvenlik mekanizmalarını oluşturabileceğini savundu. Türkiye’nin ayrıca, SDG’nin kontrolündeki kampları ve IŞİD mensuplarının tutulduğu cezaevlerini devralmaya hazır olduğunu da belirtti.
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
